13 Aralık 2008 Cumartesi

Makûs

“Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz...”

Bu söz,İnönü savaşları sonrasında Cumhuriyetimizin bânisi Gazi Mustafa Kemal tarafından İsmet İnönü'ye söylenmiştir.

Makûs

Lûgatler, makûs şeklinde yazılması gereken bu kelimeye “baş aşağı getiriliş, ters çevrilmiş, ters döndürülmüş” anlamlarını vermiş ve kelimenin mecaz anlamlarını ise “kötü, uğursuz” olarak göstermişlerdir. Oysa Atatürk, makûs sözünü millet talihine bir sıfat olarak eklemiş ve burada “yolunda gitmeyen, aksiliklerle dolu, gereği gibi işlemeyen” anlamlarında kullanmıştır.

Arapça kökenli olan makûs sıfattır ve bünyesinde ayın sesi bulundurur.Söz konusu ayın sesi bugün yerini a sesine bırakmış ve ilk hecenin uzun okunmasına sebep olmuştur. İkinci hecesi ise kusmak fiilinin kus hecesi gibi telaffuz edilmez, bünyesinde bulunan ünsüz, kalın olan kaf değil, kef'tir. Bundan dolayı düzeltme işaretiyle aynı zamanda uzun olan kûs hecesi ince okunur.

Ma'kûs imlası zamanla terkedilmiştir.Bugün kabul gören imlası makûs’tur.

Hiç yorum yok: